İSLAM DÜŞÜNCESİNDE DİL-MANTIK SORUNU

Author:

Year-Number: 2015-4
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : FELSEFE
Number of pages: 103-113
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Hume; başta din, ahlak ve siyaset olmak üzere doğa, bilim, tarih, felsefe, metafizik, epistemoloji/mantık, iktisat, sosyoloji, psikoloji, etik ve estetik vb. alanlarda çalışmalar yapmış olan bir filozoftur. Çalışma alanlarının zenginliğine rağmen genel olarak ülkemizde Hume üzerine yapılan çalışmalara bakıldığında çoğunlukla din ve epistemoloji alanında kısmen de ahlak üzerine olduğu görülür. Filozofun siyaset ve iktisat çalışmaları üzerinde yeterince durulmamış ve ilgi gösterilmemiştir. Oysa ticaret yüzyılında İngiltere’de yaşamış ve A. Smith’le münasebet içerisinde bulunmuş bir filozofun iktisat üzerine düşünce geliştirmemesi düşünülemezdi. Bu makalede ilk modern iktisatçı diyebileceğimiz Hume’un ahlak ve siyasetle ilişkili olan siyasî iktisat anlayışı, insan zihninin çalışmasıyla, insan doğası ve tutkularıyla ilişkili olarak ele alınmıştır. Siyasal ekonomisi eselerleri bağlamında ele alınmış ve ahlak felsefesinin merkezi ve siyasî iktisat anlayışının en önemli kavramları olan fayda-değer, çıkar, tutumlar ve söz verme kavramlarıyla siyasal iktisat anlayışı ortaya konmaya çalışılmıştır. Antroposantrik (insan merkezli) ahlak anlayışı inşa ederek günümüzün dindışı, akılcı, dünyevi, immoral ve kapitalist mekanik bir dünyanın oluşmasına katkısının bulunduğu tespitinde bulunulmuştur.

Keywords

Abstract

Language and logic debate has occupied an important place in the history of Islamic thought. This study consists of three parts. In the first part,it has referred to the definition, source, structure of language and the relationship between language and thought. In the second part, after the definition of grammar and logic conceptsis done, the information about formation, development and founder of Arabic grammar is given. It is involved the discussion between Arabic s grammar and Greek logic in the context of discussions on language, Arabic grammar and logic with the introduction of Greek Philosophy to İslamic Philosophy. It is mentioned the discussion between As Sirafi and Matta b. Yunus in the context of language/grammar and logic, and whetherArabic grammar was affected by Greek, Persian and Assyrian logic or grammaror not. In the third part, it is referred to the thoughts and discussions of philosophers and logicians such as Farabi, İbni Sina ( Avecenna) Kindi, Yahya B. Adi, as Sicistani and Amiri in the frame of Kufe, Basra, Medresetul Mantıkıyyın and Mutezile (Mu'tazilite) Schools. From all these discussions, it is concluded that syntax and logic are not separated from each other.

Keywords