Babürlüler; XVI. ve XVIII. yüzyıllarda Hint alt kıtasında günümüzde Hindistan, Pakistan, Bangladeş gibi ülkelerin birçok bölgesinde önemli Türk-İslam eserleri ortaya koymuş büyük bir Türk-İslam devletidir. Bu dönemde inşa edilen yapılar çeşitli kültürlerin de etkisi ile zengin birer sanat ve mimari üsluba sahiptir. Bu mimari ve sanat üslubunun oluşmasında; Babürlüler’in mensubu oldukları Orta Asya kültürü yanında hâkimiyet kurdukları Hindistan coğrafyasının yerli kültürü, komşu ülkeler ile siyasi, ticari ve kültürel ilişkiler kurulması en önemli etkenler olarak sıralanabilir. Özellikle o dönemde İran’da hüküm süren Safevi Devleti, Anadolu ve Balkanlar’a hâkim olan Osmanlı Devleti ve çeşitli Avrupa Devletleri ile etkileşimler söz konusudur. Babürlü dönemi yapıları incelendiğinde bu kültürlerle kurulan ilişkiler, mimari ve sanatta köklü bir değişim ve gelişim yaşanmasını sağlamıştır. Nitekim Babürlüler bu etkileşimler sonucunda tüm bu birikimi en iyi şekilde kullanarak kendi sanatsal üsluplarını oluşturmuşlar ve dünya mirasına önemli derecede katkıda bulunmayı başarmışlardır. Bu çalışmada Babürlü dönemi mimarisinde görülen kültürel etkileşimler üzerinde durularak; Timurlu, Safevi, Hint, Osmanlı ve Avrupa kültürlerinin Babürlü mimarisi üzerindeki etki ve yansımaları hakkında bilgiler verilmeye çalışılacaktır.
The Mughals; in the 16th and 18th centuries in the Indian subcontinent, today India, Pakistan, Bangladesh, in many regions of the countries such as a major Turkish-Islamic state that has revealed important Turkish-Islamic artifacts. The structures built during this period have a rich art and architectural style with the influence of various cultures. In creating this style of architecture and art; In addition to the Central Asian culture, where Baburians belong, and the establishment of political, commercial, and cultural relations with neighboring countries can be listed as the most important factors. In particular, there are interactions with the Safavid State that ruled in Iran at that time, the Ottoman State that dominated Anatolia and the Balkans, and the various European States. When the structures of the Mughal period were examined, the relations established with these cultures have led to a radical change and development in architecture and art. As a matter of fact, as a result of these interactions, the Mughals created their artistic style by using all this accumulation in the best way and succeeded in making a significant contribution to world heritage. In this study, by emphasizing the cultural interactions seen in the architecture of the Mughal period; Timurid, Safavid, Indian, Ottoman, and European cultures will try to provide information about the impact and reflections on the Mughal architecture.