Author :
Abstract
İnsanlığın varoluşundan beri göç olgusu birçok farklı nedenle meydana gelmiş ve insan hayatını her yönden etkileyip değiştirmiştir. Göç doğal afetler, savaşlar, coğrafi faktörler, ekonomik, kültürel vb. sebeplerle meydana gelip hem göç veren kaynak ülkede hem de göç alan hedef ülkede birçok değişikliğe yol açmaktadır. Her göç bünyesinde birtakım sorunlar barındırır. İsteğe bağlı olmayan bir göç türü olan zorunlu göç, bu göçe maruz kalan kitleler için psikolojik ve sosyo-ekonomik anlamda bir yıkım doğurur. İnsanların temel yaşam imkanlarının kısmen ya da tamamen kısıtlanması veya tehdit edilmesi sonucu ortaya çıkan bu göç türü genellikle kitlesel olarak gerçekleşir. Zorunlu göçten hem kaynak ülkeler hem geçiş ülkeleri hem de hedef ülkeler ekonomik ve toplumsal olarak etkilenir. Yunan-Türk halklarının mübadelesi ilk defa örgütlü olarak uluslararası hukuk çerçevesinde yapılmış bir zorunlu göç hareketidir. Bu mübadele her iki ülkenin temelde din odaklı uluslaşma ideolojisine dayanan ve savaş sürecinin zorunlu kıldığı bir göç hareketi olarak tarihte yerini almıştır. Devlet denetimi, mübadeleyi daha hızlı gerçekleştirmek ve olumsuz etkilerini en aza indirgemek adına önemli bir rol oynamıştır. Ancak bu göç hareketi her ne kadar yasal ve örgütlü biçimde yapılsa da zorunlu göçün her türlü psikolojik, toplumsal ve ekonomik risklerini bünyesinde barındırmaktadır. Bu çalışmada Türk-Yunan mübadelesinin nedenleri, kapsamı ve sonuçları zorunlu göç bağlamında ele alınmış ve mübadele temelde din ve uluslaşma çabaları bağlamında incelenmiştir.
Keywords
Abstract
Since the dawn of humanity, migration has occurred for many different reasons, affecting and changing human life in every aspect. Migration occurs due to natural disasters, wars, geographical factors, economic and cultural factors, and leads to numerous changes in both the source country of migration and the destination country of migration. Every migration carries its own set of problems. Forced migration, a type of migration that is not voluntary, causes psychological and socioeconomic devastation for the populations subjected to it. This type of migration, which occurs when people's basic living conditions are partially or completely restricted or threatened, usually occurs in mass. Forced migration affects both source countries, transit countries, and destination countries economically and socially.
The Greek-Turkish population exchange was the first forced migration movement to be carried out in an organized manner within the framework of international law. This exchange took its place in history as a migration movement based on the fundamentally religious ideology of nationalization in both countries and necessitated by the war process. State control played a crucial role in facilitating the exchange and minimizing its negative impacts. However, although this migration movement is legal and organized, it carries with it all the psychological, social, and economic risks of forced migration.
This study examines the causes, scope, and consequences of the Turkish-Greek population exchange within the context of forced migration, and examines the population exchange primarily within the context of religion and nation-building efforts.
