Bu çalışma, çağdaş Türk özgün baskı resim sanatının önemli temsilcilerinden Sema Boyancı’nın sanat anlayışını, kimlik, mekân ve kültürel bellek kavramları ekseninde incelemektedir. Araştırmada, sanatçının Hasret, Eylül, Datça Gravürleri, Eldoran’a Kuşlar Konunca, Anadolu Medeniyetleri, Hayat Ağacı ve Kapadokya temalı çalışmaları ele alınmıştır. Boyancı, kendini resme adamış bir sanatçıdır ve özellikle gravür baskı tekniğini ustalıkla kullanarak geleneksel ve çağdaş sanatı bir araya getiren eserleriyle tanınmaktadır. Sanatçı, Anadolu kültürüne ait ögeleri kendi yaşantısı ve toplumsal bellek arasında güçlü bir bağ kurarak özgün bir görsel dil oluşturmaktadır. 1974 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’nden mezun olan Boyancı, 1992’de Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi’nde yüksek lisansını tamamlamıştır; uzun yıllar sanat eğitimciliği yaptıktan sonra çalışmalarına Datça’daki atölyesinde devam etmektedir. Boyancı için gravür, yalnızca bir teknik değil; düşünce ve duygularının somutlaştığı bir ifade aracıdır. Ayrıca, yağlıboya resimlerinde kullandığı fotogerçekçi dil ve cam-tuval uyumu, eserlerine derinlik ve zamansal bir boyut kazandırmaktadır. Araştırma kapsamında, literatür taraması yapılmış ve nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. 11 Eylül 2025 tarihinde Sema Boyancı ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmenin ses kaydı alınarak yazıya aktarılmıştır. Görüşmeden elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle incelenmiş; sanatçının ifade, teknik ve anlamsal yaklaşımları değerlendirilmiştir. Bu analiz sonucunda, Boyancı’nın çalışmalarında mekân, bellek ve kimlik ilişkilerinin belirleyici bir rol oynadığı görülmüştür. Sanatçının eserlerindeki mekânlar, geçmiş ile bugünü bir araya getiren kültürel hafızanın somut göstergeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Boyancı’nın resimlerinde mendil, dantel, kumaş gibi gündelik nesnelere yer vermesi, bu nesnelerin yalnızca estetik değil aynı zamanda sembolik ve duygusal bir anlam taşımasını sağlamaktadır. Anadolu kültürünün geleneksel nesnelerini çağdaş bir bakış açısıyla yeniden üreten Boyancı, bireysel duyarlılığı toplumsal bellekle birleştirmektedir. Türk özgün baskı resminde kadın sanatçılar arasında Boyancı’nın çalışmaları önemli bir yere sahiptir. Sonuç olarak, Sema Boyancı’nın sanatı kimlik, mekân ve bellek temalarını ele alarak özgün bir dil oluşturmakta; geçmişin kültürel yapısını günümüz çağdaş sanat anlayışıyla bir araya getirmektedir.
This study examines the artistic approach of Sema Boyancı one of the prominent representatives of contemporary Turkish printmaking through the concepts of identity, space, and cultural memory. The research focuses on the artist’s series Hasret, Eylül, Datça Engravings, When Birds Perch on Eldoran, Anatolian Civilizations, Tree of Life, and her works themed around Cappadocia. Boyancı is an artist devoted to her practice and is particularly known for her mastery of the engraving technique, through which she brings together traditional and contemporary artistic expressions. The artist constructs a unique visual language by establishing a strong connection between elements of Anatolian culture, her personal experiences, and collective memory. Boyancı graduated from Istanbul Atatürk Teacher Training Institute in 1974 and completed her master’s degree at Gazi University, Faculty of Vocational Education, in 1992. After many years of teaching art, she has continued her artistic production in her studio in Datça. For Boyancı, engraving is not merely a technique; it serves as a medium through which her thoughts and emotions take tangible form. Additionally, her use of a photorealistic style in oil paintings and the harmony she creates between glass and canvas add depth and a temporal dimension to her artworks. Within the scope of this research, a review of the literature was conducted, and data were collected through the semi-structured interview technique, one of the qualitative research methods. A semi-structured interview with Sema Boyancı was carried out on September 11, 2025, audio-recorded, and subsequently transcribed. The data obtained from the interview were analyzed using descriptive analysis, assessing the artist’s expressive, technical, and conceptual approaches. The analysis revealed that the relationships among space, memory, and identity play a defining role in Boyancı’s works. The spaces depicted in her art serve as tangible indicators of cultural memory that bridge the past and the present. Her inclusion of everyday objects such as handkerchiefs, lace, and fabric not only contributes aesthetic value but also carries symbolic and emotional meaning. Boyancı reinterprets traditional Anatolian objects through a contemporary lens, merging personal sensitivity with collective memory. Among women artists in Turkish printmaking, Boyancı’s work occupies a significant place. In conclusion, Sema Boyancı’s art forms an original language by addressing themes of identity, space, and memory, bringing the cultural structures of the past into dialogue with contemporary artistic perspectives.