19 ve 20. Yüzyıl Osmanlı Hukukunda Göç Kavramı

Author:

Year-Number: 2022-34
Yayımlanma Tarihi: 2022-09-20 14:21:44.0
Language : Türkçe
Konu : Klasik Türk Edebiyatı
Number of pages: 62-78
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Göç, kelime anlamıyla bir yerden başka bir yere gitmektir. Kavram olarak göç, dini, iktisadi, siyasi, sosyal ve diğer sebeplerden dolayı insan topluluklarının hayatlarının tamamını veya bir bölümünü geçirmek üzere bir iskân yerinden, bir başkasına yerleşmek suretiyle yaptıkları coğrafi yer değiştirme hareketidir. Göç kelimesinin Arapça karşılığı “hicret”, göç eden, yani göçmenin karşılığı da “muhacir”dir. İnsanlık tarihi boyunca göçler olmuştur. Zamanımızda olduğu gibi, bundan sonra da olacaktır. Göçlerin sonucunda yaşam alanlarında nüfus yoğunluğu, çarpık kentleşme artar, buna bağlı çevre kirliliği, eğitim kurumlarının yetersizliği ortaya çıkar ve göç alan bölgelerde ihtiyaç duyulan vasıfsız işçi sayısı azalır. Göçler, doğal, ekonomik, siyasi ve sosyal sebeplerden doğar. İnsanlar deprem, heyelan, kuraklık, çölleşme, sel, volkanik patlamalar; ekonomik gelişmenin, doğal kaynakların, tarım alanlarının ve iş imkanlarının az olması; savaş, antlaşmalar sonrası yer değiştirme olan mübadele, ülke sınırlarının değişimi; eğitim, nüfus artışı, sağlık ve güvenlik kaygısı nedenleriyle yerleşim yerlerini değiştirmektedirler. Devlet, sosyal hayattaki ihtiyaçların sağlanması için bir ülke toplumunun kurduğu, hukuki, siyasi ve idari merkezi teşkilattır. Devletin görevi ve rasyonel prensibi, fertlerinin azami derecede mutlu ve müreffeh olmasını sağlayarak kamu hizmetini yürütmektir. Fert ve toplum hayatının selameti ve sosyal barışı açısından, bu çok önemlidir. Çalışmamızda, göçler olumlu ve olumsuz yönleriyle, Osmanlıca belge, kitaplar ve bilimsel veriler ışığında bilim açısıyla ele alınıp yorumlarımızla değerlendirilmiştir. Osmanlı hukukunda milletin rahat, huzur ve mutluluğunun temini yanında, göç olayının nasıl ele alınıp uygulandığı ve yaşama hakkının sağlandığı, bilimsel analizler, kıyaslama ve karşılaştırma metotlarıyla değerlendirilip objektif ve rasyonel kriterlere dayanarak ortaya konulmaya, değerlendirilmeye çalışılarak olumlu bir sonuca ulaşılmıştır.

Keywords

Abstract

As a concept, migration is the geographical displacement movement of human communities by settling from one place of residence to another in order to spend their whole or part of their lives due to religious, economic, political, social and other reasons. The Arabic word for migration is “hicret”, and the word for emigrant is “muhacir”. Migration and forcing to migrate is also called “tehcir”. There have been migrations throughout human history. As it is in our time, it will be hereafter. As a result of migrations, population density in living areas, unplanned urbanization increases, environmental pollution, inadequacy of educational institutions appear, and the number of unskilled workers needed in areas receiving migration decreases. Migrations arise from natural, economic, political and social reasons. Earthquakes, landslides, droughts, desertification, floods, volcanic eruptions; lack of economic development, natural resources, agricultural areas and job opportunities; war, exchange (relocation after treaties), change of borders; They change their settlements due to education, population growth, health and safety concerns. The state is the legal, political and administrative central organization established by the society of a country to meet the needs in social life. The duty and rational principle of the state is to carry out the public service by ensuring that its members are maximally happy and prosperous. This is very important for the welfare and social peace of individual and community life. In our study, the positive and negative aspects of migrations, Ottoman documents, books and scientific data in the light of scientific approach and evaluted with our comments. In Ottoman law, besides ensuring the comfort, peace and happiness of the nation, a positive result has been reached by trying to put forward and evalute based on objective and rational criteria, by evaluating with scientific analysis, comparison and comparison methods, how the immigration event was handled and implemented and the right to life was ensured.

Keywords