Yeryüzünde son iki yüzyıl içinde gerçekleşen antropolojik kökenli hareketlenmeye bağlı olarak peyzajlarda meydana getirilen değişiklikler, bu alan ile doğrudan ilişkili peyzaj mimarlığı mesleğinin derin ve kapsamlı bir platformda değerlendirilmesi gereksinimini de beraberinde getirmiştir. Özellikle yakın tarihte baskın olarak kendini ifade etmiş uluslara odaklanıldığında hemen hepsinin hükmettikleri coğrafyalarda özgün bir peyzaj kimliği oluşturdukları görülmektedir. Benzer bir perspektif ile Türk kültürüne yaklaşıldığında ise peyzaj tasarım tarihinin derinlemesine incelenmesi ve Türk kültüründe zamansal düzlemde aldığı biçimin belirlenmesinde ciddi bir gereklilik olduğu ortaya çıkmaktadır. Söz konusu eksikliği bir parça giderebilmek adına tamamlanan bu araştırmada, tarih içinde, Türk kültüründe, ev bahçelerinin tasarımsal kimliği üzerine yapılmış çalışmalar irdelenmiştir. Bu çalışmada süreç olarak Cumhuriyet öncesi dönemler temel alınmış ve öncelikle Batı Avrupa karakteristiklerinin Osmanlı kültürü üzerinde etkin olarak görülmeye başlandığı on dokuzuncu yüzyıl öncesine odaklanılmıştır. Araştırmada kullanılan materyal, konunun tarihsel bir süreci kapsıyor olması gerekçesiyle, yerel ve uluslararası yazınsal kaynakçalardan oluşmaktadır. Araştırma için incelenmiş belgeler, değerlendirmeye alınanlardan sayıca daha fazladır. Ancak, söz konusu bu metinlerde benzer kaynakların temel alınmış olduğu saptanmış; dolayısı ile gereksiz bilgi tekrarından kaçınmak amacıyla bu belgeler, araştırma materyali dışında bırakılmışlardır. Bu araştırmada kuramsal bir çerçevede belgesel kaynak derleme yöntemi kullanılmıştır. Peyzaj sanat tarihi çerçevesinde Türk bahçe kimliğini ortaya koyan özelliklerin yetersiz olduğu saptanmış; konu ile doğrudan ilgili yurtiçi ve yurtdışı, yazınsal kaynaklar belirlenmiştir. Kaynakça içeriklerinin analizi sonucu elde edilen bulgulara bağlı olarak ortak noktaların saptanması; bu yolla Türk ev bahçeleri tasarım ölçütlerinin belirlenmesine yönelik bir yöntem kurgulanmıştır. Araştırmada kullanılan yöntem doğrultusunda değerlendirmeye alınan kaynakçalar, Türk ev bahçelerinde bulunan bölümler; bir Türk bahçesinde kullanılan yapısal öğeler; flora ve fauna olmak üzere canlı peyzaj donatı elemanları; peyzaj aksesuarları ve objeleri; kullanıcılar tarafından bahçelerde gerçekleştirilen eylemler ve/ya dış mekan aktiviteleri ile; malzemeler yönünden irdelenmişlerdir. Farklı kaynakların sunduğu veriler doğrultusunda belirlenen ortak noktaların oluşturduğu desene bağlı olarak, söz konusu peyzaj parçaları, oturma mekan ve birimleri; su öğeleri; sınırlama elemanları; setler / sekiler / teraslar; akslar; bahçe aksesuarları; canlı donatı elemanı olarak bitkiler ve hayvanlar başlıkları ile sınıflandırılarak bir Türk ev bahçesi karakterini ortaya koyan tasarım ilkeleri saptanmıştır. Sonuç olarak, Orta Asya’dan yola çıkarak Yakın Doğu’ya uzanan; gerek geçici olarak bulunduğu gerekse yerleşik hayata geçtiği topraklarda bulunan farklı ve köklü kültürler ile etkileşime giren Türkler, yaklaşık 1000 yıldır çekirdek Anadolu peyzajında varlıklarını sürdürmektedirler. Bu uzun soluklu süreç kapsamında önce Orta Asya ve Orta Doğu’nun, daha sonrada Kuzey Afrika ve Avrupa’nın farklı ulusları ile devinime girmiş olan Türk kültürü eklektik bir kimliğe bürünmüştür. Söz konusu bu kimlik, doğal bir sonuç göstererek, günlük yaşamın en vazgeçilmez yaşam alanlarından biri olan ev bahçesine de temel bazı özellikleri ile yansımıştır. Bu bağlamda bahçe, evin bir uzantısı konumunda olup; sosyalleşmenin öncelikli olan iş üretme ile beraber gerçekleştirildiği, aile bireylerinin rekreasyonel ihtiyaçlarını farklı eylemlerle gerçekleştirebilecekleri değerli ve vazgeçilmez bir mekan biçimine dönüşmüştür. İmparatorluğun sosyo-kültürel yapısı nedeni ile mahremiyetin son derece önemli olduğu bu dönemde, kurulu ekonomik sisteme bağlı olarak, geniş ailenin ihtiyaçlarının yine aynı ailenin bireyleri tarafından karşılanması durumu ev bahçelerinin biçimlenmesinde en etk
Anthropological changes that occurred on landscapes in the last two hundred years required the related profession of landscape architecture to be scrutinized deeply and profoundly. Especially when focused on dominant nations of recent eras it could easily be determined that they have all created a unique landscape identity. When it is focused on Turkish culture from a similar perspective, it would be rather clear that there is a strong necessity to search and frame the Turkish landscape design history and how it was shaped throughout the time. This research was born from this need with the aim of identifying and extracting the essential values of Turkish house garden culture by scrutinizing the nationally and internationally written texts.