Symphony of Psalms İgor Stravinski’nin 1930 yılında bestelediği ilk dini içerikli eseridir. Stravinski’nin ikinci bestecilik dönemi içinde adlandırılan ve 1920 ve 1954 yılları arasında bestelenen Yeni Klasikçi üsluptaki eserleri, müzik tarihinin farklı dönemlerini referans gösteren ve o dönemlerin müzikal malzemelerini 20. yüzyıl bestecilik tekniğiyle harmanlayan eserlerdir. Symphony of Psalms ta Latin dini metinlerini, Bizans - Ortodoks dini müzik kültürüyle harmanlayan ve bu materyalleri çağdaş müziğin soyut form yapılarıyla bir araya getiren bir eser olarak tanımlanabilir. Bu çalışmada genel olarak bestecinin yeni klasikçi yaklaşımıyla dini müzik üzerinde elde ettiği kazanımları tartışılmaktadır. Eserin önemi, bestecinin senfoni ve koro müziği terimlerini yeniden tanımlayışı ve eseri oluşturan müzikal elementler üzerine yapılan genel bir analiz, çalışmanın ana konularını oluşturmaktadır.
Symphony of Psalms is the first sacred based work of Igor Stravinsky which is composed in 1930. His neoclassical works which composed between 1920 and 1954, the composer’s second composing period, are the combination of references from historical music elements and the Twentieth Century composition techniques. Symphony of Psalms, in this perspective, can be defined as an integration of Latin sacred texts with Byzantine – Orthodox sacred music elements and the presentation of these materials through the contemporary abstract forms. In this essay, mainly his achievements on neoclassical approach to the sacred music is discussed. The importance of the work, the re-identification of the terms of symphony and choral work according to Stravinsky and the general analysis of the work in terms of musical elements are the main topics of the study.