SEMAVİ DİNLERİN OLUŞTURDUĞU KÜLTÜRLERDE KUDÜS VE KUTSALLIK KAVRAMI

Author :  

Year-Number: 2017-13
Language : null
Konu : Araştırma
Number of pages: 370-384
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Kudüs, neredeyse beş bin yıllık tarihi ile dünyanın en eski kentlerinden biri olarak bilinmektedir. Kudüs, farklı din, medeniyet ve kültüre ait mirasa ve değerlere sahip toplulukların bir arada bulunduğu önemli şehirlerden biridir. Kaynaklarda Yeruşalayim, Jerusalem, Uruşelim, Yerusalim, Makdis, Beyt-ül-Mukaddes, Beytül-Makdis, isimleriyle anılan bu şehir tarih boyunca semavi dinler açısından “kutsal mekân” olarak önemini korumayı başarmıştır. Kudüs’ün Yahudilik için önemi, Hz. Süleyman’ın babası Hz. Davut’un İsrail Krallığı’nın başkenti olarak belirlediği Kudüs’te Beyt HaMiktaş (Beytül Maktis) tapınağını yaptırmış olması ve tapınağın kalan son parçası ve Yahudilerce Ağlama Duvarı olarak adlanan Batı Duvarı’nın burada bulunmasından kaynaklanmaktadır. Müslümanlar için Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra kutsal kabul edilen üçüncü şehirdir. Bunun sebebi, Müslümanların ilk kıble olarak inandıkları Mescid-i Aksa’nın ve Hz. Muhammedin Miraç’a yükseldiği Kubbet-üs-Sahra’nın burada bunmasıdır. Hıristiyanlar için Kudüs’ün kutsallığı, İncil’e göre İsa’nın çarmıha gerildiği ve gerçek mezarının bulunulduğuna inanılan Kutsal Kabir Kilisesi’nin burada bulunmasından ileri gelmektedir. Çalışmamızda Kudüs’ün geçmişten bugünümüze kadar olan tarihi ışığında, Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık için Kudüs’te bulunan kutsal mekânların dini, sosyal ve kültürel açıdan değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Keywords

Abstract

With its history of almost five thousand years, Jerusalem has been known as one of the most ancient cities in the world. Furthemore, it is one of the most important cities where communities with different religions, cultures and heritage have been living side to side for a remarkable period of time. Being named in the sources with different names as Ieushalaim, Kudus, Urushelim, Maqdis, Bayt-al-Maqdis and Beyt-al-Muqaddas, Jerusalem could preserve its importance as a ‘holy place’ for the Abrahamic religions throughout the history. For Judaism, its importance originates from the strong belief, which emphasizes the city as the place where several years after the city was conquered by King David, his son King Solomon ordered to build a temple that would later carry his name (Solomon’s Temple or Beyt ha-Mikdash). Despite the fact that the Temple was destroyed almost two thousands years ago, its only survived Wall (known as the Western Wall) still is considered holy due to its connection to the Temple Mount. For muslims, Kudus is the third holiest city after Mekka and Madinah - holiness that originates from the fact that it was the very first Qibla (the direction for prayer), where Prophet Mohammad began his Night Journey from the Dome of the Rock to the Heaven. Besides, al-Aqsa Mosque (built by caliph Omar) is also situated in Jerusalem. For christians it is holiness generates from the belief that indicates the city where Jesus was crucified and was buried and where the Church of the Holy Sepulchre is situated. This work has been dedicated to evaluation of the Muslim, Christian and Jewish sanctuaries of Jerusalem from religious, social and cultural point of view in the light of the history from past to present.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics