Bu çalışmanın amacı, Mâtürîdî ile Kâdî Abdülcebbâr’ın hakkı gizleme teolojik obskürantizm sorunu ve çözümü konusunda görüşlerini incelemektir. Obskürantizm, karanlıkçılık, bilmesinlercilik; insanları yanlış yönlendirmek için hakikî bilgileri gizlemek, onları cehâlet ve karanlıklara itmektir. Kavramın anlamını değiştirmek, hakkı gizlemek, asılsız inançları anlatmak Kur’ân’da cehâlet, küfür, karanlık ve zulüm olarak adlandırılır. Akıl ve hakikî bilgi ışık, akılsızlık ve cehâlet karanlıktır. Sosyal hayatta şâhitlerin gerçekleri gizlemesi ile kadınların ana rahmindeki çocuk oluşumun gizlemeleri teolojik bağlamda yasaklanır. Hak bilginin gizlenmesiyle taklid, bağnazlık ve cehâlet yaygınlaşır. İnsanlar karanlıklarda kalırlar. Zan ve taklid ile oluşan inançları reddeden Mâtürîdî ile Kâdî Abdülcebbâr’a göre teolojik obskürantizm sorunu hak bilgi ve delillerle oluşan hakikî iman ile çözülebilir. Sosyal hayatta oluşan taklid, bağnazlık ve cehâletin zararları ancak hakikî iman ile giderilebilir. Akletmeden körü körüne inanan taklidî iman sahipleri yanlışlara kanabilir, cehâlete hemen döndürülebilirler. Hakikî iman sahipleri ise güzellik ve hakikatlere gönülden inandıkları, hikmetlere aklettiklerinden karanlıklara döndürülemez, imançlarını kolaylıkla terketmezler.
The purpose of this study is to examine the views of al-Maturidi and Qādi Abd al-Jabbār on the problem of theological obskurantism hiding the right and its solution. Obsurantism, that is, darkness, let them not know; it is to deliberately hide real information to mislead people, to push individuals and societies into ignorance and darkness. Changing the meaning of the concept, hiding true knowledge, and telling about unfounded beliefs are called ignorance, blasphemy, darkness, and cruelty in the Qur’an. Reason and true knowledge are light, mindlessness and ignorance are dark. In social life it is forbidden in theological context for witnesses to hide the facts and for women to hide the formation of children in the womb. Imitation, bigotry and ignorance are spread by the concealment of knowledge of the truth. People stay in the dark. According to al-Maturidi and Qādi Abd al-Jabbār, who reject suspicion and imitation in beliefs, the problem of theological obskürantism can be solved with true faith consisting of true knowledge and evidence. The harms of imitation, bigotry and ignorance that occur in social life can only be eliminated by true faith. Believers who pretend to believe blindly without understanding can fall for mistakes and immediately return to ignorance. And the true believers cannot be turned into darkness because they sincerely believe in beauty and truth, understand wisdom, and do not easily abandon faith.