Tüm İslam beldelerinde olduğu gibi, Endülüs’te de mezarlıklar ile buralarda bulunan nitelikli mezar taşları denilen şâhideler, ülkenin Müslüman yurdu olduğunu belgeleyen etkin kültür varlıkları arasındadır. Çünkü bunların toprağı yurt yapıcı kültürel nitelik ve işlevlere sahip oldukları bilinmektedir. Ayrıca İber Yarımadası’nda Müslüman varlığı ve egemenliğini kanıtlayıcı nitelikleri yanında, ölü defin gelenekleri ve mezar yapıları verileriyle birlikte Emevî devletinin kurulmasından sonra yerli halkların nasıl islamlaştığına delil teşkil edici niteliklere de sahiptirler. Bu hususlar dikkate alındığında, bu çalışmanın bu sahadaki bir boşluğu dolduracağı ümit edilmektedir. Araştırmanın amacı, önde gelen Endülüs şehirlerindeki Müslüman mezarlıklarının bugünkü durumları ve onlardan bugüne ulaşan örnek mezar taşlarının çözümlemesini yapmak ve sonuçlarını bilim dünyasının istifadesine sunmaktır. Çalışmanın hazırlanmasında Endülüs kaynakları yanında, ilgili şehrin mezarlıkları üzerine yapılmış olan çağdaş Ortaçağ arkeolojik kazı sonuçlarından da yararlanılmıştır. Çünkü son yıllarda İspanya’da yapılan arkeolojik kazıların sağladığı veriler sayesinde, artık Endülüs mezarlıkları, defin gelenekleri ve mezar taşları hakkında kaynaklarda bulunabilecek bilgiden çok daha fazla bilgiye sahip olma imkanımız vardır. Konunun bir başka boyutu da Türkiye’deki Endülüs araştırmalarıyla ilgilidir. Kayıp İslam coğrafyaları başlığı altında ve daha ziyade duygusal ve turistik ilgiyle gönüllerde yer verilen Endülüs tarihi ve medeniyeti, bu türden bilimsel çalışmaların artması sayesinde, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hak ettiği yere ulaşacaktır.
As in all Islamic cities, the cemeteries in Al-Andalus and the qualified tombstones found there are among the active cultural assets that document that the country is a Muslim homeland. Because it is known that they have cultural qualities and functions that make the land a homeland. In addition, they have the characteristics of proving the existence and sovereignty of Muslims in the Iberian Peninsula, together with the burial traditions and burial structures, as well as evidence of how the local peoples became Islamized after the establishment of the Umayyad state. Given these considerations, it is hoped that this study will fill a gap in this field. The aim of the research is to analyze the current situation of Muslim cemeteries in the leading Andalusian cities and the sample tombstones that have survived from them and present the results to the benefit of the scientific world. In the preparation of the study, besides the Andalusian sources, the results of the contemporary medieval archaeological excavations on the cemeteries of the relevant city were also used. Because, thanks to the data provided by the archaeological excavations in Spain in recent years, we now have the opportunity to have much more information about Andalusian cemeteries, burial traditions and tombstones than can be found in the sources. Another dimension of the subject is related to Andalusia studies in Turkey. The history and civilization of Al-Andalus, which is given a place in the hearts under the title of lost Islamic geographies and mostly with emotional and touristic interest, will reach its deserved place in Turkey as well as in the whole world, thanks to the increase in such scientific studies.