Göç ve edebiyat ilişkisi, tarih boyunca bireysel ve kitlesel göç hareketlerinin yeniden anlatımlarıyla bugüne kadar uzanmıştır. Şiir, hikâye, türkü, roman gibi türlerle göç olayları, göç sonucu ortaya çıkan durumlar anlatının imkanları dahilinde kurgusal düzlemde yansıtılmıştır. Özellikle de roman türü bu bağlamda öne çıkmış Türk edebiyatında da 1950 sonrası yaşanan iç ve dış göçlerle ilgili romanlar yazılmıştır. Bu romanlarda da göç, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik boyutlarıyla irdelenmiştir. Göç romanlarıyla ilgili akademik çalışmalar ise daha çok edebiyat sosyolojisi bağlamında incelenmiş dolayısıyla da bu romanların sosyolojik yönü ön plana çıkarılmıştır. Bu makalede ise göç romanlarının yapısına yönelik bir inceleme yapılmış, toplumsal gerçekliğin yazınsal gerçeklikteki karşılığı araştırılırken romanlardaki ortak yapı, ortak işlevler ve ortak izlekler üzerinde durulmuştur. Bu ortak yönleri belirlemek için ise A.J.Greimas’ın eyleyensel modeli yöntem olarak kullanılmış ve romanlardaki soyut, somut bütün unsurların işlevsel yönü ön plana çıkarılmıştır.
The relationship between migration and literature has reached today with the retellings of individual and mass migration movements throughout history. In Turkish literature, especially after 1950, novels about internal and external migrations were written, and in these novels, migration was examined with its socio-cultural and socio-economic dimensions. Academic studies on migration novels have been examined in the context of sociology of literature, so the sociological aspect of these novels has been brought to the fore. In this article, an examination of the structure of migration novels was made, and the common structure, common functions and common themes in the novels were emphasized while investigating the social reality in literary reality. In order to determıne these common aspects the actual model A. J. Greimas was used as a method and the functional aspects of all abstract and constare elements in the novels were highlighted.