Tek ilahlı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı hesap günü olarak açıklanan kıyamet, ahiret inancı içeren dinlerde ortak bir tasavvur olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda dünyanın sonu ile ilgilenen ve teolojinin alt dallarından biri olan eskatoloji mahşere ilişkin oluş seması içermesi yönüyle önem arz eder. Semavi dinlerde referans edilen “dünyanın sonu” bilgisi; bir kurtarıcının çıkagelip bin yıllardır süren adaletsizliği ortadan kaldırması, iyiliğin kötülüğe galip gelmesi ve sonrasında ise yaratıcının sonsuz egemenliği altında yargılama ve ödül-ceza sürecini temel almaktadır. Osmanlı’nın yükseliş dönemi olarak kabul edilen süreçte tarih yazıcılığının ilerlediği, yöneticilerin ve halkın dini hayatını anlatan eserlerin çoğaldığı bilinmektedir. Bu durum dönemin dini yaşamı hakkında fikir sahibi olmamızı kolaylaştırmıştır. El yazması eserler okuryazar oranının düşük olması nedeni ile literatürde minyatür olarak adlandırılan resimlerle desteklenmiştir. Devletin 3. yüzyılında kıyametin kopacağına dair rivayetlerin yayılması, kıyamet alametleri ve kıyamet inancı kapsamında işlenen “yeniden diriliş̧”, “cennet” ve “cehennem” temaları ile ilgili minyatürlerin yapımında artış olmasına yol açmıştır. Literatür taraması sırasında konu hakkında ortaya konan tez, makale ve bildirilerin sosyolojik bir değerlendirmeden uzak olduğu görülmüştür. Çalışmanın amacı, Kur’an-ı Kerim ve hadis kaynakları temel alınarak Osmanlı toplumunun 15-17. Yüzyılları arasında beliren kıyamet tasavvurunun irdelenmesi ve yazmalardaki minyatürlere yansımasını ortaya koymaktır. Çalışmada veri toplama ve analiz gibi olguları içeren nitel araştırma yönteminden istifade edilmiş olup doküman analizi tekniği kullanılmıştır. İncelenen kaynaklar ve minyatürler, Osmanlı toplumunda yerleşen kıyamet algısının dönemin ekonomik, sosyal, siyasi ve dini dinamiklerine bağlı olarak şekillendiği veya değiştiğini ortaya koymaktadır.
According to the belief in monotheistic religions, the apocalypse, which is explained as the end of the world and the day of judgment when all the dead will be resurrected and gathered on the Day of Judgement, is a familiar concept in religions that includes a belief in the afterlife. In this context, eschatology, one of the sub-branches of theology that deals with the end of the world, is essential in that it includes a schema of formation related to the Day of Judgement. The information about the “end of the world” referenced in the Abrahamic religions is based on the emergence of a savior and the elimination of injustice that has lasted for thousands of years, the triumph of good over evil, and the process of judgment and reward-punishment under the eternal sovereignty of the Creator. It is known that during the period accepted as the rise of the Ottoman Empire, historiography progressed, and works depicting the religious life of the rulers and the people increased. This situation made it easier for us to understand the spiritual life of the period. Due to the low literacy rate, manuscripts were supported by paintings called miniatures in literature. The spread of rumors about the apocalypse in the 3rd century of the state led to an increase in the production of miniatures related to the themes of “resurrection,” “heaven,” and “hell,” which were processed within the scope of signs of the apocalypse and belief in the apocalypse. During the literature review, it was seen that the theses, articles, and reports presented on the subject were far from a sociological assessment. The study aims to examine the apocalyptic perception that emerged in Ottoman society between the 15th and 17th centuries, based on the Quran and hadith sources, and to reveal its reflection on the miniatures in the manuscripts. The qualitative research method, which includes facts such as data collection and analysis, was used in the study, and the document analysis technique was used. The sources and miniatures examined reveal that the perception of the apocalypse established in Ottoman society was shaped or changed depending on the period's economic, social, political, and religious dynamics.