Türkiye’de Yeşil Dönüşümde Makro ve Mikro İhtiyati Politikaların Önemi

Author :  

Year-Number: 2024-43
Yayımlanma Tarihi: 2024-12-11 08:57:22.0
Language : Türkçe
Konu : Makro İktisat
Number of pages: 309-339
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Geleneksel ekonomiye dayalı iş yapma modellerinin, üretim faktörlerini bitmeyecek şekilde kullanması nedeniyle yaşanan çevre ve iklim krizlerine çare olarak yeşil ekonomi modeli önem kazanmaya başlamıştır. Yerelde işletmelerin bu yeni ekosistem dışında kalması onların uluslararası rekabet gücünü azaltması yanında makro ölçekte çevresel sorunların sürdürülemez hale gelmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla yeşil dönüşüm, sürdürülebilir bir gelecek için ekonomik ve sosyal sistemlerdeki değişiklikleri ifade eder. Bu dönüşümün başarılabilmesi için öncelikle fiziksel sermaye yatırımlarının yenilenmesi gerekmektedir. Fakat finansal sistemde derinliğin olmadığı, mali baskınlık ve dışlamanın olduğu durumlarda finansmana erişmek kolay değildir. Bu yüzden Türkiye’deki işletmelerin yeşil ekonomiye geçiş sürecindeki eksikliklerinin giderilebilmesi için finansal sektöre önemli görevler düşmektedir. Sektörün, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini sağlayabilmesi için makro ve mikro ihtiyati politikalara ihtiyaç vardır. Özellikle makro ihtiyati politikalar finansal sistemlerin istikrarını korumak için genel ekonomik koşulları düzenlerken, mikro ihtiyati politikalar finansal kurumların risklerini yönetmeye odaklanır. Yeşil dönüşüm bağlamında bu politikaların amacı, çevresel sürdürülebilirliği destekleyecek şekilde ekonomik büyümeyi teşvik edecek ve finansal riskleri azaltacak plasmanları mümkün kılmaktır. Bu amaçla yerel ve küresel düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile tüm sektörlerdeki meslek örgütlerine önemli görevler düşmektedir. Bunların da ana rehberleri uluslararası standartlar olmalıdır. Niteliksel çalışmanın amacı işletmelerin mevcut dönüşümü gerçekleştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları yeşil finansmanın sağlanması ve sonrasındaki performans göstergelerinin standardize edilebilmesi sayesinde kıt kaynakların haksız rekabet oluşturmadan, şeffaf, etkin ve yeknesak bir şekilde tahsisinin nasıl olabileceğini gösterebilmektir. Kısacası makro ölçekte ülkelerin kamu politikası işlevlerini hangi kurumların yerine getireceği ve bunlar arasındaki uyum ve yönetimin nasıl olacağı belirlenmelidir. Bu bağlamda makro ve mikro ihtiyati politikaların etkinlik, hesap verebilirlik, şeffaflık gibi koşullarının nasıl oluşturulacağı ve performanslarının nasıl ölçüleceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Çünkü mikro ölçekte kurumların başarı ve başarısızlığı, makro ölçekte ise ekonomik performans sübjektif olabilmektedir. Bu nedenle makro ve mikro ihtiyati politikaların sübjektifliği ortadan kaldırabilecek ve şeffaflığı artıracak şekilde kurumsallaşması için yönetişime olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.

Keywords

Abstract

The green economy model has begun to gain importance as a solution to the environmental and climate crises experienced due to the endless use of production factors by business models based on traditional economy. The exclusion of local companies from this new ecosystem reduces their international competitiveness, and it is inevitable that environmental problems will become unsustainable on a macro scale. Therefore, green transformation refers to changes in economic and social systems for a sustainable future. In order to achieve this transformation, physical capital investments must first be renewed, but external financing is required for companies that do not have sufficient internal financing opportunities. However, access to finance is not easy when the financial system lacks depth and is characterized by financial dominance and exclusion. Therefore, the financial sector has important duties in eliminating the shortcomings of Turkish companies in their transition to a green economy. In this context, macro and micro prudential policies are needed for the sector to ensure the efficiency of the monetary transmission mechanism. In particular, macroprudential policies regulate general economic conditions to maintain the stability of financial systems, while micro prudential policies focus on managing the risks of financial institutions. In the context of green transformation, the goal of these policies is to enable placements that will promote economic growth and reduce financial risks in a way that supports environmental sustainability. For this purpose, local and global regulatory and supervisory institutions and professional organizations in all sectors have important duties. Their main guides should also be international standards. The aim of this qualitative study is to show how scarce resources can be allocated in a transparent, effective and uniform manner, without creating unfair competition, by providing the green financing that companies need to realize the current transformation and by standardizing the subsequent performance indicators. In short, it should be determined which institutions will perform the public policy functions of the countries on a macro scale and how the harmony and management will be between them. In this context, it is necessary to determine how to establish the conditions such as efficiency, accountability, transparency of macro and micro prudential policies and how to measure their performance. Because the success and failure of institutions on a micro scale and economic performance on a macro scale can be subjective. Therefore, the need for governance to institutionalize macro and micro prudential policies that can eliminate subjectivity and increase their transparency is increasing day by day.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics