Osmanlı Devlet Teşkilatında Lüks ve İsraf

Author :  

Year-Number: 2025-44
Yayımlanma Tarihi: 2025-03-03 19:36:18.0
Language : Türkçe
Konu : Yeniçağ Tarihi
Number of pages: 82-107
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Öz: Lüks, genellikle ihtiyaçların ötesine geçerek estetik, saygınlık veya sosyal kabul görme amacıyla yapılan gösterişli tüketimi ifade eder. Bu tür tüketim, bireyler için statü ve zenginlik sembolü olabilir. Ancak lüksün aşırıya kaçması israfa dönüşür. İsraf, kaynakların gereksiz yere harcanması ve ölçüsüz harcamalarla karakterizedir. Lüks ve israf arasındaki temel fark, lüksün genellikle statü arayışını destekleyen bir harcama türü olması, israfın ise bu sınırları aşarak tamamen gereksiz bir tüketim biçimine dönüşmesidir. Toplumsal açıdan bakıldığında, lüks tüketim varlıklı ve yoksul kesimler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirebilir. Bir yanda aşırı tüketim yapan bir grup varken, diğer yanda temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan insanlar bulunuyorsa, bu durum toplumsal huzursuzluğa ve kutuplaşmaya neden olabilir. Lüksün, özellikle daha az imkânı olan bireyler üzerinde psikolojik etkileri de büyüktür. Zenginlerin gösterişli yaşam tarzları, yoksul kesimlerin kendilerini dışlanmış veya yetersiz hissetmelerine yol açabilir. Osmanlı aydınları, bu bağlamda devlet hazinesinin tasarruflu kullanılmasına büyük önem vermiştir. Beytü’l-mâlin israf edilmemesi gerektiğini, hazinenin lüzumsuz yerlere harcanmasının devleti zayıflatacağını vurgulamışlardır. Onlara göre, hazinesiz bir padişah sermayesiz bir tüccara benzer; gelir gideri karşılamazsa, varlıklı olduğu dönemdeki gücünü kaybeden bir ağa gibi ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelir. Bu durum, devletin anaparasının giderek tükenmesine yol açar. Osmanlı şehirlerinde bazı harcamaların gereksiz bir israf olduğuna dikkat çekilmiş, özellikle sadrazamların masrafları aşırı artırmaktan kaçınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, asker sayısının fazla olması yerine nitelikli ve güçlü bir ordu kurulmasının önemi vurgulanmıştır. Sarayda yeme içme, imaretlere aşırı harcamalar, süs ve tezyinat işleri, gösterişli yemekler, fazla asker yetiştirme ve uzun süren düğünler gibi harcamalar, israfın belirgin örnekleri arasında sayılmıştır. Bu tür israfların devletin ekonomik gücünü zayıflattığı açıkça ifade edilmiştir.

Keywords

Abstract

Abstract: Luxury generally refers to extravagant consumption that goes beyond basic needs, aiming for aesthetics, prestige, or social acceptance. Such consumption can serve as a symbol of status and wealth for individuals. However, when luxury becomes excessive, it turns into wastefulness. Wastefulness is characterized by the unnecessary use of resources and excessive spending. The key difference between luxury and waste lies in their purpose: luxury often supports the pursuit of status, whereas waste exceeds these boundaries, becoming entirely unnecessary consumption. From a societal perspective, luxury consumption can deepen the inequality between the wealthy and the poor. When one group engages in excessive consumption while others struggle to meet their basic needs, it can lead to social unrest and polarization. The psychological impact of luxury is also significant, particularly on those with fewer means. The ostentatious lifestyles of the wealthy may cause the less fortunate to feel excluded or inadequate. Ottoman intellectuals emphasized the importance of using the state treasury prudently. They highlighted the necessity of avoiding the misuse of public funds, warning that unnecessary expenditures would weaken the state. According to them, a ruler without a treasury is like a merchant without capital; if income cannot cover expenses, they will eventually lose their former power and struggle to meet their needs. This situation would lead to the gradual depletion of the state’s resources. Excessive spending in Ottoman cities was often criticized as wasteful. It was noted that grand viziers, in particular, should avoid increasing expenses excessively. Additionally, maintaining a qualified and strong army was deemed more important than simply having a large number of soldiers. Lavish feasts at the palace, excessive spending on public kitchens, ornamental decorations, extravagant meals, overstaffed military units, and prolonged celebrations, such as weddings, were cited as clear examples of waste. Such extravagances were explicitly identified as factors that weakened the state's economic strength.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics