HOLLANDA’DAKİ YENİ GÖÇMENLERİN DİNİ DEĞİŞİMİ: GÖÇ OLAYI

Author:

Year-Number: 2016-6
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Din sosyolojisi, göç, Hollanda, dindarlık
Number of pages: 118-136
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Hollanda’ya yakın zamanda gelen göçmenlere ait verileri kullanarak, göçün dini ritüellere ve dini etkinliklere katılım üzerindeki rolü incelenmektedir. Göçmenlerin büyük bir çoğunluğu için ritüeller ve dini etkinliklere katılım göçten sonra da aynı kalırken, sadece küçük bir alt grupta dindarlıkta azalma görülmektedir. Dindarlıktaki bu azalmayı hem dini ritüeller hem de dini etkinliklere katılım noktasında gözlemlediğimde, düşüş dini etkinliklere katılım bağlamında daha belirgindir. Hollanda’ya göçten önce dini etkinliklere katılım Hollanda’dakine göre %40 daha az sıklıkla gerçekleşmekte iken, dini ritüel seviyesinde sadece %17’lik bir düşüş yaşanmıştır. Dini devamlılık ve düşüş derecesi ise, göç grupları arasında çarpıcı biçimde farklılık göstermektedir. Göç öncesi dindarlık durumuna bağlı olarak, Türk, Fas, Kuzeydoğu Amerika ve Batı Hint Adaları’ndan gelenlerin oluşturduğu sayısal olarak daha büyük ve “eski” yerleşik grupların, Bulgar ve Polonyalılardan oluşan “yeni” ve daha küçük gruplara oranla dini etkinliklere ve ritüellere daha fazla katılım gösterdikleri görülmüştür. Dini devamlılık ve düşüş bireysel tecrübelere daha az bağlı gibi görünmektedir.

Keywords

Abstract

Using data on recently arrived immigrants in the Netherlands, I study the role of migration in religious attendance and praying. For the majority of immigrants, the frequency of religious attendance and praying remains the same after migration, but a substantial group shows religious decline. I observe this drop of religiousness for both attendance and praying, but the drop is much more pronounced for attendance. Whereas 40% participate less often in Holland than before migrating, frequency of praying dropped among 17% only. The degree of religious continuity and decline differs dramatically across immigrant groups. Conditional upon pre-migration religiousness, I find that the ‘‘older’’, well-established and numerically larger migrant groups of Turks, Moroccans, Surinamese and Antilleans more frequently attend religious meetings and pray than the ‘‘new’’ and smaller groups of Poles and Bulgarians. Religious continuity and decline seem less dependent on i

Keywords