Piyasada oluşan en düşük seviyedeki ücretlere müdahale imkanı veren asgari ücret uygulaması mühim bir toplumsal politika aracı olarak hem işçiler, hem de işverenler bakımından önem taşır. Asgari ücretin, işçi ve ailesi için günün sosyo- ekonomik şartları bakımından insan haysiyetine uygun bir geçim düzeyini sağlayacak bir seviyede olması gerekir. Asgari geçim indirimi, modern vergi yaklaşımında ödeme gücü ilkesi çerçevesinde bütün gelir grupları itibariyle kişinin, ailesiyle beraber hayatını asgari seviyede idame ettirebilecek gelirinin verginin konusu olmaması anlamını taşır. Asgari ücret asgari geçim indiriminin esasını teşkil eden, toplumsal ücret olması yönüyle işçilerin aileleriyle birlikte geçimlerini asgari seviyede temin edecek gelir olarak değerlendirilmekte ve miktarı böylece tespit edilmektedir. Bu çalışmada, asgari ücretin işçi konfederasyonlarının yaklaşımları doğrultusunda tip işçi ailesi esas alınarak belirlenmesi gerektiği, fakat ücretlerin vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi tutarlarının belirlenmesinde ailelerin sosyolojik ve demografik yapıları gözetilerek daha kalabalık nüfuslu aileler için oluşabilecek dezavantajın bertaraf edilerek baştan göz ardı edilen adaletsizliğin belli bir ölçüde giderilebileceği değerlendirilmiştir.
The Application of minimum wage which gives way to intervene the minimum rates in the market has a remarkable importance for both the employers and the employees as a social political instrument. With that respect, the minimum wage rate should at least be at a level to support living of an employee and his family in paralel with the honour of human character in terms of the current socio-economical conditions of life. Minimum living allowance means that the person’s wage rate supporting his family in the minimum level of rate should be exempted from taxation for all the income cathegories based upon the modern taxation approach taking their payment strength into consideration. Owing to the fact that the minimum wage is a kind of social wage based upon the minimum living allowance, it is regarded as an income supporting the lives of the employees together with their family members and its rate is fixed this way. In this study, we emphasize that the minimum wage rate should be determined based upon the type family in accordance with the Approaches of the Employees’ Confederations, and that the unrighteousness overlooked before could be eliminated to some certain extent as well by overwhelming the disadvantages likely to happen for the crowded families considering the sociological and demographical structures of the families when determining the minimum living allowance in income taxation.